Şubat Ayı Doğum Taşı: Ametist

Şubat ayında doğanların sembolü olan Ametist tarihçesi nedir? Ametist kelimesi ne anlama gelmektedir?

0

Şubat ayı doğum taşı, Dünya’nın kabuk katmanında en fazla bulunan minerallerden ikinci olan kuvars mineralinin bir mor türü olan Ametist‘tir. Şubat ayında doğduysanız, üzerinde ametist bulunduran takıları kullanmak içsel gücün sembolü olacaktır.

Geleneksel ve modern kaynaklara göre, ametistin ilişkileri güçlendirdiğine ve kullanan kişiye daha fazla cesaret verdiğine inanılıyor. Aynı zamanda kişinin düşüncelerine berraklık getirip odaklanmasını sağlayan bir taştır.

Kuvars mineralleri gibi, ametistler de silikon dioksitin şeffaf bir formudur. Bir ametistin rengi açık leylak renginden koyu bir mora kadar değişkenlik gösterir.

Ametist taşının renginin kaynağı konusunda hala genel olarak kabul edilen kesinleşmiş bir bilgi olmasa da, bazıları bu değerli taşa mor renginin demir oksit içeriğinden kaynaklandığına düşünürken, bazıları ise rengin manganez veya hidrokarbonlar nedeniyle oluştuğunu düşünüyorlar.

Ametistler ısıya karşı çok hassastır. Yaklaşık 400-500 dereceye kadar ısıtıldığında, bir ametistin rengi kahverengimsi sarı veya kırmızıya dönüşür. Isının ametist üzerindeki etkisi yapısında bir takım değişiklikler yaparak, sitrin adı verilen doğal olarak nadir bulunan sarı bir minerale bile dönüştürebilir. Ayrıca, ametistin Güneş ışınlarına doğrudan uzun süre maruz bırakılması renginin soluklaşmasına neden olabilir.

Doğal yollarla oluşan ametist en az 2.500 yıldır kişisel süslemede kullanılırken, günümüzde yapay olarak da üretilebilmektedir.

Şubat ayı doğum taşı olan Ametist, Mohs ölçeğine göre yedi sertliğe sahiptir. Dayanıklılıkları nedeniyle her türlü mücevher için ideal bir doğal taş durumdadır. Genellikle küpelerde, bileziklerde ve yüzüklerde kullanılırken, bazı özel kıyafetlerin düğmelerinde de yer verilmektedir.

Ametist Tarihçesi ve Tarihteki Yeri

Doğum Taşı Ametist’in Tarihçesi

Şubat ayı doğum taşı olan Ametist taşının etimolojik kökeni, mor doğum taşına atfedilen bir fayda olan “sarhoşluğa karşı bir çare” veya “sarhoş olmamak” anlamına gelen Yunanca “amethystos” kelimesine dayanır. Bu ismi almasının nedeni olarak, efsanelerde ametistin, kullanan kişilerin sarhoş olmasının önlemesinden dolayı olduğu belirtilir.

Yunanlılar, sarhoş olmalarını önleyeceği, ayık ve ciddi bir zihin aşılayacağı inancıyla Ametistten yapılmış kaplardan içer, Ametist takar veya ağızlarında bulundururlardı.

Antik Mısırda, firavunların mezarlarının süslemesinde kullanılan ametistin özel güçlere sahip bir taş olduğuna inanılıyordu. Orta Çağ boyunca, ametist uykuyu dağıtmak, zekayı keskinleştirmek ve kullanıcıyı büyücülükten korumak için bir muska olarak kullanıldı. Arap mitolojisinde ametistin giyen kişiyi kötü rüyalardan ve gut hastalığından koruduğuna inanılırdı.

Firavun Ametist Kolye
Antik Mısırda firavun mezarlarından çıkarılan ametist kolye

Ayrıca, ametistin şarap benzeri rengi nedeniyle, Antik Yunan mitolojisinde şarap tanrısı Bacchus ile bağlantılı olduğu düşünülmüştür. Bu dönem insanları tarafından ametistin, kullanan kişinin ticari ilişkilerde açık fikirli ve hızlı düşünmesinin önünü açtığına inanılıyordu.

Hikayeye göre; Antik Yunan mitolojisinde şarap tanrısı olan Bacchus, vahşi hayvanların ve Ay’ın tanrıçası Diana’ya kızmıştır. İntikam almaya kararlı bir şekilde, ormanda karşılaştığı ilk kişiyi kaplanlarına yedireceğini duyurdu. Tesadüf eseri, yolunun karşısına çıkan ilk kişi, Diana’nın tapınağına dua etmeye gitmekte olan güzel bakire Ametist oldu. Bu durum karşısında korkuya kapılan Ametist, tanrıçayı onu kurtarması için çağırdı. Tanrıça Diana, Bacchus’un gözleri önünde, Ametist’i saf beyaz ve parlayan bir taşa dönüştürdü.

Hatasının farkına varan ve pişman olan Bacchus, taşlaşan kızın üzerine gözyaşlarından oluşan şarabı dökerek taşa ametistin mor rengini bağışladı.

İlginizi Çekebilecek Diğer Yazılar
Yazı Hakkında Sorularınızı Bize Yazın

E-posta hesabınız başka kullanıcılar tarafından görülmeyecektir.