Güneş Sistemindeki En Büyük Gezegen – Jüpiter

0

Güneş Sistemindeki en büyük gezegen, çap, kütle ve hacim olarak, ismini antik Roma tanrıların kralından alan Jüpiter’dir.

Jüpiter’in kütlesi Dünya’nın yaklaşık 320 katı, çapı ise 11 katı büyüklüğündedir. Hatta bu büyüklük farkını şöyle de anlatabiliriz: Jüpiter’in yüzeyinde yaklaşık 200 senedir devam eden fırtınanın büyüklüğü Dünya’yı içine alabilecek kadar büyüktür. Kütle olarak karşılaştırmayı daha da genişletirsek, Jüpiter’in kütlesi Güneş Sistemi içerisindeki tüm gezegenlerin kütleleri toplamının 2,5 katıdır.

Jüpiter’in çapı yaklaşık 139.800 kilometredir. En yakın takipçisi olan Güneş Sisteminin ikinci en büyük gezegeni Satürn 116.400 kilometre genişliğindedir. Hacim olarak ise, Güneş Sistemi içerisindeki tüm gezegenlerin içerisine sığabileceği kadar büyüktür.

Jüpiter, Dünya’dan çıplak gözle izlenebilen gezegenlerden birisidir. Büyüklüğü sebebiyle, yılın çoğu zamanında gece gökyüzünde Ay ve Venüs’ün ardından en parlak cisim konumundadır. Ayrıca, eğer bir teleskoba sahipseniz, Jüpiter’in bulut kuşağını ve atmosferindeki diğer göz alıcı ayrıntıları görmek mümkündür. Hatta, Jüpiter’in yörüngesindeki uydularından bazılarını da gözlemleyebilirsiniz.

Jüpiter’in Önemli Özellikleri

Jüpiter, 776 milyon kilometrelik mesafesi ile Güneş’e en yakın beşinci gezegendir. Ve Güneş çevresindeki bu yörüngesini yaklaşık 12 yılda tamamlar. Bu durumu kabaca şöyle açıklayabiliriz. Eğer herhangi başka bir etken söz konusu değilse, bir gezegen Güneş’e ne kadar uzaktaysa, yörüngeyi tamamlaması da o kadar uzun sürer.

Jüpiter her ne kadar en büyük kütleye, hacme vb. özelliklere sahip olsa da, Güneş Sistemindeki en kısa gün uzunluğuna sahip gezegendir. Jüpiter kendi eksenindeki turunu oldukça hızlı şekilde yaklaşık 9 saatte 55 dakikada tamamlar.

Jüpiter’in görüntülerini incelerseniz, gezegenin farklı eksenlerinde çizgi çekilmiş gibi göründüğünü fark edeceksiniz. Bunun nedeni, atmosferin bazı bölümleri farklı hızlarda dönüş yapmasıdır. Bu da, bulut kemerlerini ve bölgeleri şekillendirmeye yardımcı olan büyük rüzgarları harekete geçerek, buralarda devasa büyüklükte fırtınalar meydana gelir ki, bunlar teleskoplarla bile gözlemlenebilirler.

Jüpiter - Dünya Özellik Karşılaştırması

Jüpiter’in önemli özelliklerinden birisi de, yakın zaman öncesinde keşfedilen ve gezegeni çevreleyen son derece sönük halkasıdır. Voyager 1 uzay aracı tarafından 1979 yılında görüntülenen halkalar, dünyadan gözlenebilecek kadar ihtişamlı değildir. Bilim insanları, gezegenin çevresini saran bu ince toz bulutunun çarpışma sonucu parçalanan uyduların enkazı olduğunu düşünüyorlar.

Jüpiter en fazla kütleye sahip gezegen olduğu için aynı zamanda en fazla kütlesel çekim üretendir. Bu sebeple de, Güneş Sisteminin en fazla uydusu olan gezegeni Jüpiter’dir. Son yıllardaki keşiflerle birlikte bilim insanları bu gezegenin yörüngesinde en az 70 uydunun bulunduğunu açıkladılar. Jüpiter’in önemli uyduları ise: Europa, Ganymede, Callisto ve Io ‘dur.

Jüpiter günümüze kadar birçok uzay aracı tarafından ziyaret edildi. İlk olarak Pioneer ve Voyager uzay araçları ile başlayan keşif ziyaretleri, Galileo uzay aracı ile bir üst noktaya taşındı. Sonrasında ise, Cassini ve New Horizons uzay araçları hedeflerine ulaşmadan önce Jüpiter sisteminden geçmişlerdi. Son olarak ise, günümüzde hala Jüpiter’in yörüngesinde bulunan Juno uzay aracı, gezegeni incelerken aynı zamanda inanılmaz derecede etkileyici görüntüleri son derece yüksek çözünürlüklü şekilde yakalamayı sürdürüyor.

Jüpiter’e gönderilecek bir sonraki uzay aracı, ESA (Avrupa Uzay Ajansı) tarafından önümüzdeki seneler için planlanıyor. Aslına bakılırsa, bu görev Jüpiter’e değil, Jüpiter’in önemli üç büyük uydusuna gönderilecek. Ve gezegenlerde yaşam oluşabilme ihtimalleri araştırılacak.

Yazı Hakkında Sorularınızı Bize Yazın

E-posta hesabınız başka kullanıcılar tarafından görülmeyecektir.